7 Haziran 2010 Pazartesi

Kur’an-ı Kerim’de Ayet Sayısı 6666 DEĞİL 6236'dır.

İslam inancına bağlı toplumlarda genel kabul görmüş ayet sayısı 6666’dır.

Ama bu sayı elimizde bulunan Kur’an-ı Kerim’deki ayet sayısı ile EŞLEŞMEZ!

Aslına bakarsanız geçmişte de Kur’an-ı Kerim’deki ayet sayısı tartışma konusu yapılmış ve belli bir sayının üzerinde söz birliğine varılamamıştır.

Şimdiye dek ayet sayısı konusunda farklı rakamlar ileri sürülmüş olması şaşırtıcıdır.

DEĞİŞMEZ OLDUĞUNA tüm varlığımızla inandığımız Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinin sayıları hakkında birbirini tutmayan rakamların ileri sürülmesine hoşgörü ile bakılması KUR’AN GERÇEĞİNİN verileriyle bağdaşmaz.

Ayet sayılarıyla ilgili öyle rakamlar ileri sürülmüş ki şaşmamak elde değil!...

Biri size kalkıp dese ki; “Kur’an-ı Kerim’deki ayet sayısı 6000’dir,” inanır mısınız?

Yahut 6204, 6214, 6219, 6238, 6243, 6356, 6666 gibi rakamlar ileri sürülse nasıl karşılarsınız?

Birbirini tutmayan bu denli farklı rakamların ileri sürüldüğü tarihsel bir gerçektir. Evet, ilginçtir, ama gerçektir

Konunun ayrıntılarına girmeden önce şunu ÖZELLİKLE ve ÖNEMLE belirtmeliyiz ki bu kadar farklı rakamlar ileri sürülmüş olması Kur’an-ı Kerim’in ÖZÜNDE DEĞİŞİKLİK VARDIR anlamına GELMEZ.

Ayetlerin sayı olarak farklı olduğunu ileri süren hiç kimse Kur’an-ı Kerim’in ÖZÜNDE DEĞİŞİKLİK vardır gibi bir iddia ileri sürmemiştir, sürememiştir, süremez de… Yani ayet sayısının 6000 olduğunu ileri sürenle, 6666 olduğunu ileri sürenin dayanak aldığı Kur’an-ı Kerim AYNIDIR.

Bir HARFİNDE dahi DEĞİŞİKLİK YOKTUR.

Önemli olduğunu değerlendirdiğimiz bu ayrıntının iyi anlaşılması ve hatalı yorumlarla değişik sonuçlara varılmasının önlenmesi şarttır.

O zaman şu soru akla gelebilir: “Madem öyle, aynı Kur’an-ı Kerim’in ayet sayılarının farklı olduğu ileri sürülebilir mi? Bu işin içinde bir mantık çelişkisi yok mu?”

Unutulmamalıdır ki Kur’an-ı Kerim’in ÖZÜNE DOKUNULMADAN bir takım evrelerden geçtiği ve ÖZE AYKIRI OLMAYAN değişiklikler yapıldığı tarihi bir gerçektir. Bu değişiklikler Kur’an-ı Kerim’in hatasız okunması ve zaman içinde söyleyiş değişikliğine UĞRAMAMASI amacıyla yapılmıştır. Yoksa Kur’an-ı Kerim’in bir HARFİNE DAHİ DOKUNULMAMIŞTIR.

Yapılan değişiklikler diye sunmaya çalıştığımız konuların içinde en önemlileri şunlardır:

1- Kur’an-ı Kerim, başlangıçta noktasız ve harekesizdir.

a-Harfler üzerine konulan bazı noktalama işaretleri sonradan kullanılmıştır.

b-Yine okunuşun hatasız olmasında yardımcı olacak harekeler (esre, ötre, üstün) sonradan kullanılmıştır.

c-Bunların dışında bazı işaretler daha kullanılmıştır ki konumuzun dağılmaması için bunlara değinmiyoruz.

2- Her ne kadar her ayetin Kur’an-ı Kerim’deki sırası Hz. Peygamber efendimiz tarafından gösterilmişse de bu ayetlerin sonlarına ayet sayılarını gösteren rakamlar sonradan konmuştur.

3- Bazı kısa ayetlerin birleştirildiği, dolayısıyla ayet sayısının azaldığı; bazı uzun ayetlerin de birkaç ayete bölündüğü, dolayısıyla ayet sayısının arttığı şeklinde düşüncelerin paylaşıldığı görülmektedir.

4- Elimizdeki Kur’an-ı Kerim’de ayet olarak rakamlandırılmamış besmelelerin de ayet sayılabileceğini öne sürenler bulunmaktadır. (112 adet)

a-Fatiha Suresinin başındaki besmele ayet olarak numaralandırılmıştır.







b-Tevbe Suresinin başında besmele bulunmamaktadır.







c-Neml suresinin 30. ayetinde geçen besmele kendisinden önce gelen sözlerle birlikte numaralandırılmıştır. (Bağımsız bir ayet numarası almamıştır.)





5- Bazı surelerin başında geçen MUKATAA (kesilmiş, ayrılmış) harflerinin de tek tek birer ayet olabileceğini öne sürenler bulunmaktadır. Bir surede bir tane mukataa harfi (Nun ve Kaf Sureleri) olduğu gibi beşinin bir arada olduğu (Meryem Suresi) mukataa harfleri de vardır.

a-Bazı surelerde geçen mukataa harflerinin birkaçı bir arada bir ayet olarak numaralandırılmıştır.

b-Bazı surelerde geçen MUKATAA harfleri ayet olarak numaralandırılmamıştır. Bunlar kendisinden sonra gelen sözlerin başına konulmuştur.

c-Şura Suresinde geçen MUKATAA harfleri iki kısma ayrılmış ve her iki kısım da ayrı ayrı numaralandırılmıştır.






Tüm bu açıklamalar, ayet sayılarıyla ilgili söylenen farklı rakamları makul göstermeye yeterli olur mu? Bu konudaki düşüncelerimizi daha sonra açıklamak üzere, şimdilik değerlendirmeleri sevgili okuyucularımıza bırakmanın daha uygun olacağı kanısındayız...

Elimizde bulunan Kur'an-ı Kerim'de 6236 ayet vardır.

Bundan değişik bir rakamın varlığını öne sürenler, bu düşüncelerini Kur'an-ı Kerim'in SOMUT GERÇEĞİNE dayandırmak zorundadırlar. Aksi hâlde bilginin açıklığı ilkesine aykırı davranmış olacaklardır. Başka bir bakış açıcıyla da BİLGİ GİZLENMİŞ olacaktır. Bilginin gizlenmesi ise insanlık adına olumlu sonuçlar doğurmayacaktır.

Bazı din önderlerinin; "Kur'an-ı Kerim'de 6666 ayet vardır," demeleri gerçeği değiştiremez. Kaldı ki bu iddiayı öne sürenler, bu yöndeki sayısal verilerini tek tek ortaya koyarak; "İşte şu nedenlerle, şunları topladığımızda 6666 rakamına ulaşmış oluruz," demek yerine, soyut anlatımlarla yetinmişlerdir.

SONUÇ OLARAK: Elimizde resmi onaydan geçen Kur’an-ı Kerim vardır, bunun da ayet sayısı 6236'dir. Ayet sayılarının Kur'an-ı Kerim'in maddi gerçeğine aykırı olarak daha farklı olduğunu öne sürenler, en azından çağımızın bilimsel yaklaşımına uygun düşmeyeceklerdir.


31 Mayıs 2010 Pazartesi

BAŞLANGIÇ

Başlangıçlar genel olarak sancılıdır. İstenenlerin olmadığı, ama insan düşüncesinin her saniyesinde yeni başlangıçların yaşandığı; insana özgü bir oluşumdur.

Kur'an-ı Kerim'e sevdalı olmak başkadır. O'na saygı duymak başka, O'ndan yararlanmak özlemi başkadır.
Bir inancın olağanüstü düzenlemelerle dışı vurumu sayılan DİN her çağın öncelikli sorunlarından ve sorunları çözümleyicilerinden biri olmuştur.

Ve sömürü!...

Adına ne derseniz deyin, farketmez...
İnsanlığın en büyük düşmanı, yoksul ve zayıfın karabasanı...
Sömürü düzeni din ortamında, çok daha geniş, çok daha elverişli koşullarla yaşamını sürdürür.
Genellikle yoksulun minicik varlığına gözünü diker. Acımasızdır, amansızdır ve vicdansızdır.

Allah, insanların ilk bakışta göremedikleri, bilemedikleri gerçekleri onlara düzenli ve kalıcı niteliklere sahip verilerle iletmiştir. İletilen bu bilgiler insanı bireysel konumdan tutun da toplumsal konuma kadar belli bir yapıya ve olgunlaşmaya; daha doğrusu ERDEMLİĞE doğru iter. Ne var ki bu kalıcı olamaz! Çünkü insan denilen varlık devreye girerek Allah'a ait olanları kendi çıkarı doğrultusunda değiştirmeye başlar. Zaman içinde başarır da...

İşte böylece sömürü kurgusu kurulmuş ve amansız çarkını işletmeye başlamış olur...

Kur'an-ı Kerim'in Allah'ın koruyuculuğunda olduğu tanrısal bir gerçektir.
İnsanların O'nu değiştirmeye güçleri yetmez, yetmemiştir de!
Ama değiştirmek istedikleri ve bunda da başarılı oldukları öyle şeyler vardır ki, bunlar toplumda adeta Kur'an-ı Kerim'i değiştirmek denli etkili olur. Ardından bireysel sömürüler gelir, onun da ardından toplumsal yıkımlar ve toplumsal sömürü...

Bu yazı dizisinde olabildiğince; bilgimin ve aklımın erdiği kadarınca bunlara değinmeye çalışacağım. İnşallah, Allah'ın yardımıyla yanlışa sapmadan başarırım...

İLK DEĞİNMEK İSTEDİĞİM KONU Kur'an-ı Kerim'deki ayet sayıları olacak...
Çoğumuz bu sayının 6.666 olduğunu duymuştur.
Acaba doğru mu?

Gelecek yazımızda yanıtı verilmeye çalışılacaktır.