31 Mayıs 2010 Pazartesi

BAŞLANGIÇ

Başlangıçlar genel olarak sancılıdır. İstenenlerin olmadığı, ama insan düşüncesinin her saniyesinde yeni başlangıçların yaşandığı; insana özgü bir oluşumdur.

Kur'an-ı Kerim'e sevdalı olmak başkadır. O'na saygı duymak başka, O'ndan yararlanmak özlemi başkadır.
Bir inancın olağanüstü düzenlemelerle dışı vurumu sayılan DİN her çağın öncelikli sorunlarından ve sorunları çözümleyicilerinden biri olmuştur.

Ve sömürü!...

Adına ne derseniz deyin, farketmez...
İnsanlığın en büyük düşmanı, yoksul ve zayıfın karabasanı...
Sömürü düzeni din ortamında, çok daha geniş, çok daha elverişli koşullarla yaşamını sürdürür.
Genellikle yoksulun minicik varlığına gözünü diker. Acımasızdır, amansızdır ve vicdansızdır.

Allah, insanların ilk bakışta göremedikleri, bilemedikleri gerçekleri onlara düzenli ve kalıcı niteliklere sahip verilerle iletmiştir. İletilen bu bilgiler insanı bireysel konumdan tutun da toplumsal konuma kadar belli bir yapıya ve olgunlaşmaya; daha doğrusu ERDEMLİĞE doğru iter. Ne var ki bu kalıcı olamaz! Çünkü insan denilen varlık devreye girerek Allah'a ait olanları kendi çıkarı doğrultusunda değiştirmeye başlar. Zaman içinde başarır da...

İşte böylece sömürü kurgusu kurulmuş ve amansız çarkını işletmeye başlamış olur...

Kur'an-ı Kerim'in Allah'ın koruyuculuğunda olduğu tanrısal bir gerçektir.
İnsanların O'nu değiştirmeye güçleri yetmez, yetmemiştir de!
Ama değiştirmek istedikleri ve bunda da başarılı oldukları öyle şeyler vardır ki, bunlar toplumda adeta Kur'an-ı Kerim'i değiştirmek denli etkili olur. Ardından bireysel sömürüler gelir, onun da ardından toplumsal yıkımlar ve toplumsal sömürü...

Bu yazı dizisinde olabildiğince; bilgimin ve aklımın erdiği kadarınca bunlara değinmeye çalışacağım. İnşallah, Allah'ın yardımıyla yanlışa sapmadan başarırım...

İLK DEĞİNMEK İSTEDİĞİM KONU Kur'an-ı Kerim'deki ayet sayıları olacak...
Çoğumuz bu sayının 6.666 olduğunu duymuştur.
Acaba doğru mu?

Gelecek yazımızda yanıtı verilmeye çalışılacaktır.